Sebepsiz çalmaz kapınızı hastalık… Bedeninizin size mutlaka söylemek istediği şeyler vardır… Dilinizin söyleyemediklerini bedeniniz söyler çoğu zaman!
Siz de ‘bu yaşta ne romatizması bu’ veya ‘damla alkol almam, sarılık da geçirmedim ne sirozu şimdi’, ‘MS mi? Benim daha çok işim vardı yapacak!’ ya da ‘beslenmeme o kadar da dikkat ediyordum, nasıl bağırsak kanseri oldum’ der durursunuz.
Oysa söylemek istedikleri vardır eklemlerinizin, karaciğerinizin, yoldan çıkmış kontrolsüz ‘isyan eden’ hücrelerinizin size! Ve bedeninizin diline kulak verip ruhunuzdaki sesi duyabilirseniz, hastalık gider, görevi bitmiştir çünkü artık...
Dr. Elif Güveloğlu, insanların birbirlerine sokulamadığı, açılamadığı bu garip soğuk çağda biraz da ruhumuza bakmaya çağırıyor bizi. Havuçtaki beta karoten, domatesteki likopen oranına, kimyasal katkı maddelerine odaklanmış olanlarımıza bambaşka yerlere bakmayı öneriyor. Çünkü kin, nefret, hırs, öfke, affedememe duyguları her türlü katkı maddesinden daha beter; bağışlama, sevgi, şefkat, merhamet duyguları bütün vitaminlerden daha kuvvetli.
Güveloğlu, kitabının ismini bir Çin atasözünden seçmiş: Hastalıklar Öğretmendir. Nasıl mı? Kendinize bile itiraf edemediğiniz en derinlerdeki yaraları gösterir size. İçinize ayna tutar. Kininizin, öfkenizin, sevgisizliğinizin, içinize attıklarınızın ne kadar yıkıcı olabileceğini gösterir.
Söylediklerini anlar da düşüncelerinizi, duygularınızı, hayatınızı değiştirebilirseniz hastalık da çeker gider; işi bitmiştir artık!
Kanser İyileşir kitabının da yazarı olan Dr. Elif Güveloğlu tam da en ihtiyaç duyduğumuz zamanda iyileşmenin, ruhumuzu okşamanın yollarını gösteriyor. Aslında her türlü hastalığın en önemli ilacı içimizde, kalbimizdeki sevgide…
Bağışıklık sistemini güçlendirmek için neler yapabileceğimiz Kanser İyileşir kitabında yazıldı. Bu kitapta da ruhumuza, düşüncelerimize neler yapabileceklerimiz var.