Bu kitap bir karşılaşmanın öyküsüdür: çalkantılı bir yüzyılın ve onu anlamaya istekli bir zekanın öyküsü. Aynı zamanda kendisini ve eserini, varlıkları ve yaşamı merak eden bir insanın tanıklığıdır.
Hatıralar’ın dikkatli okuyucusu Aron’da parlak bir analizcinin ötesinde, her şeyden ve özellikle de kendi kendisinden kuşkulanmaya hazır bir kişiliği de keşfeder.
Kitap öncelikle büyük bir siyaset felsefecisinin, zamanının entelektüel akademisyenliğinin sınırlarında modern dünyaya dair değerlendirmelerini içeriyor.
De Gaulle’den Kissinger’e, Malraux’dan Sartre’a ve Camus’ye kadar kendi döneminin seçkin aktörleriyle omuz omuza çalışan ve her birinin tavizsiz bir portresini çizen Aron, anılarında savaş öncesi felsefe çalışmalarının, “Özgür Fransa”yı savunan Londra’daki eylemlerinin, bir öğretmen, gazeteci ve Kurtuluş’tan 1980’lere kadar siyasi tartışmaların kahramanı olarak çok yönlü faaliyetlerinin de bilançosunu sunuyor.
Yazarın bilgi ve deneyimini diğer kitaplarından daha yoğun biçimde yansıtan Hatıralar, 20. yüzyılın en büyük gözlemcilerinden Raymond Aron’u yeniden okumanın her zamankinden daha gerekli olduğunu da gözler önüne seriyor.