“Bir rüya görüyorum. Anlatmanın mümkünatı yok. Bir rüya… İçinde gâh ateşler yanıyor, işitiyorum; gâh sular fışkırıyor, ferahlıyorum. Bir rüya… Tarifi pek güç. Sadık rüzgârların taklidi kehanetleri de doğurabilir. İnsan inanmayı diler, yalana bile. Ahhh, nasıl da yaşlandım! Rüyaları da ömürden saydın mı ey yüce Tanrı? Yaşım umudumdan hızlı ilerliyor. Çöl, şarkısını fısıldıyor unutulmak üzerine. Bu çöller her dili bilir. Miras kalmış ağaçlıkların dibine ne vakit sokulsam hep ölümün bekleme köşesi olan mezarlar geliyor aklıma. Ölüler… Diriler… Ölüye ölü diyen diri, sana diri diyenler de ölecekler. Fillerin izleri cüssesince, tırnakların da etin kalkanı olduğu bir hakikat. Bu dünyada yerimiz ne? Bunca söz niçin edilmiş dünden bugüne?”
Hayat Gibi Bir Dram Bir Komedi, ilkin Farabi’nin Nihayetsiz Bestesi adlı tiyatro oyunu ile başlıyor. Yalnızca ilim için yaşamış o pir-i faninin gölgesinde; derin bir tefekkürle hakk, insan, hayat, felsefe ve toplum gibi çok sesli meseleleri gözden, gönülden geçirme yolculuğuna dâhil olacaksınız. Türlü cevaplara, geniş hudutlu sorularla kavuşmak üzere o çöl gecesinde uyanık kalmalısınız.
B1r4z Güldü25en B3ni, güldürünün belkemiğine doğru ilerleyen bir komedi. Daha evvel farklı isimlerle de defalarca kez sahnelenmiş ve her seferinde seyircisinden tam not almayı başarmış bu tiyatro metni, ‘komedi nedir’ sorusunun yanıtını okuruna güldürürken bulduracak.
Kudret Ayşe Yılmaz’ın usta kaleminden Türkçenin derinliklerine dalmış kudretli cümlelerle keyifli sahnenizi kendi zihninizde kurmaya hazır olun.
Ve perde…