Çalışkan ve ilkeli bir öğrenci olan Pötr hayatının gidişatı birden değişip yıllardır verdiği emekler ve öğrencilik hayatı tehlikeye girince çareyi okulun bir numaralı belalısına danışmakta bulur. Bu zeki, oyunbaz, hileci yeni arkadaşı ile türlü maceraya atılırlar.
Keçiyi Beklerken’den sonra, Dubrovin’in aile-çocuk, gençlik, eğitim konularının yanı sıra ikiyüzlülük, hırs, budalalık gibi konuları toplumsal bir hicivle ele aldığı bir başka kitabı Hipnozcunun Yeğeni Sovyetler Birliği döneminde üniversite gençliğinin sorunlarını irdelerken, kolhozların çalışmalarından kesitler sunuyor. Çok eleştirilen Sovyet sisteminde yaşamış gençliğin özgürlüklerini, yaratıcılıklarını, boyun eğmemek için gösterdikleri çabayı ve dayanışmayı lirik, mizahi bir dille ele alıyor.