Ailenin, toplumun, milletin ve nihayetinde içinde bulunduğumuz dünyanın bir ferdi olarak konuşma ihtiyacı duyduğumuz kadar, konuşulanları anlama ihtiyacı duyarız. Hayatın bu denli önemli ihtiyacını yerine getirirken neyi, nerede, ne zaman ve nasıl söyleyeceğimizi bilmek, gelişigüzel bir davranış değildir ve sonuçları itibariyle insanın toplumsal statüsünü ortaya koyan önemli bir değerdir. Anlamış, anlatabilmiş ve anlaşılmış olmanın tarifsiz hazzını bu değer sayesinde yaşarız.
Konuşmak, insanın bir mucizesidir. Bu mucizenin en güzel melodilerinden birisi olan güzel Türkçemizi “ses bayrağı” sıfatına yakışır bir şekilde dalgalandırma ana fikri üzerine kaleme alınan Hitabet Güzel ve Etkili Konuşma Sanatı kitabı, konuların ele alınışından alıştırmalara ve örneklendirmelere kadar uzun yılların araştırmalarına dayanan yetkin bir çalışma olarak yerini alıyor. Kısaca, “önce söz vardı” gerçeğini bizim dilimizle, bize yani kendimize anlatıyor ve farkına varmamızı sağlıyor.