Psikoloji insan ruhunun halleri, değişimleri ve olaylarından bahseder. Burada ruh, hayatın hakikati olan manevî esası ifade etmez. Duygular, düşünceler ve irade gibi vicdanî hayatı dikkate alınan insanın şahsıdır.
Bu sebeple ruhun konusu, iki kısıma ayrılır. Birisi metafiziğe ait olan kısmıdır ki, o ruhun hakikatlerinden bahseder, biz ona “ruh ilmi” ismini vererek psikolojiden ayıracağız, diğeri ise yukarıdaki tarif gereğince ruhun olaylarından söz eder.
Metafiziğe dâhil olan “ruh ilmi” aklîdir. Psikoloji ise araştırma ve deney üzerine kurulmuştur. Bununla birlikte, insan ruhu kendi varlığını olayların rehberliğiyle değil, doğrudan doğruya ve aralıksız olarak kendiliğinden bilir.
Fonksiyonel anatomi ile psikoloji, konuları ve gayeleri ayrı ayrı ilimlerdir. Birincisi insanın maddî kısmıyla ve bu kısmın görevleri ile meşgul olur. Solunum, kan dolaşımı, sindirim vesaire gibi. İkincisi ise duyumlar, düşünceler, duygular ve iradî eylemler gibi insanın manevî tarafına ait olan olaylardan bahseder.
Bu iki ilmin her ikisi de insan şahsına ait olmakla beraber ayrı ayrı şeylerden bahsettikleri ve mesela kan dolaşımı ile iradî eylemler arasında tür bakımından hiçbir benzerlik bulunamayacağı belli ise de aşırılar bu iki ilmi birleştirmeye ve daha doğrusu psikolojiyi fonksiyonel anatominin özel bir bölümü saymak davasına düşmüşlerdir.”
Osmanlı Felsefe Çalışmaları dizisindeki tüm yayınlar çevriyazı ve sadeleştirme kalıbında hazırlanmıştır. Ayrıca, giriş bölümlerinde konusunda uzmanlar tarafından kaleme alınmış kapsamlı makaleler yer almaktadır.