Hayatı bize acılar öğretiyor.
Koridorlarda, koğuşlarda alabildiğine insan manzaraları... Kımıl kımıl insan hikâyeleri, insan hâlleri... Bütün yüzler kedere programlanmış. Şarkışla türküsündeki gibi, insan kısım kısım yer damar damar... Memnuniyetsizlikler, şikâyetlenmeler, aşırı huzursuzluklar... Teşekkürler, dualar, minnet dolu bakışlar iç içe helezonlaşıyor. Türlü türlü mizaç, niyet, anlayış ve fakat temize her şey temiz, kirliye her şey kirli...
Bütün duygular üryan. Arzuların, bekleyişlerin, dileklerin ucu açık... Yaraların kabuğu kalkık. Herkes adına sahip çıkar gibi acısına da sahip çıkıyor. Dış âleme benzemiyor, burada tiyatro bitiyor, herkes kendisi olmak zorunda. Yoksa acılar çoğalıyor.
İlaç kadar, serum kadar, ağrı kesici kadar umut da gerekiyor hepimize. O umut ki, hayatın kardeşi...