Osmanlı Devleti’nin hâkimiyeti altında yaklaşık beş asır refah içinde yaşayan Yunanlar, XVIII. ve XIX: yüzyılın başlarında Avrupa’da ortaya çıkan liberal ve özgürlükçü fikirlerin de etkisiyle 1821 Mart’ında isyan hareketine başlamışlardı.Yunan İsyanı’nın ilk yıllarında Yunan isyancılar Avrupa’daki siyasi dengeler yüzünden Avrupalı devletlerden bir destek alamamışlardı. Ancak İngiltere’de iyi bir Yunansever olarak tanınan George Canning’in Dışişleri Bakanı olmasıyla birlikte İngiltere, isyan üzerindeki politikalarını değiştirmiş ve Yunanları desteklemeye başladı. İngiltere’nin değişen politikaları ile birlikte Fransa ve Rusya da isyan sürecine dahil olunca Yunan meselesi Osmanlı Devleti’nin bir iç sorunu olmaktan çıkarak, uluslararası bir sorun durumuna gelmişti.
İngiltere’nin başını çektiği Müttefik Devletler (İngiltere, Rusya, Fransa), aralarında imzaladıkları protokollerle özerk bir Yunanistan kurulmasına karar vererek, bu kararlarının kabul edilmesi için Osmanlı Devleti’ne siyasi alanda baskı yapmışlar; Osmanlı Devleti bu baskılara boyun eğmeyince müttefikler askeri müdahaleler ile Yunan İsyanı’na fiilî olarak müdahil olmuşlardı. Bu müdahalelerin ardından Londra'da biraraya gelen Anlaşma Devletleri 3 Şubat 1830 tarihinde imzaladıkları Londra Antlaşması ile bağımsız Yunanistan’ın kurulmasına karar vermişler ve Osmanlı Devleti’ni de bunu kabule mecbur etmişlerdi.