Tomasello, insan öncesi atalarımızın, günümüzün büyük maymunları gibi, sorunları düşünerek çözebilen sosyal varlıklar olduğunu savunuyor. Gelgelelim ekolojik değişiklikler sadece kendi bireysel hedefleri peşinde koşan bu rekabetçi canlıları daha işbirlikçi bir yaşam formuna zorladı. Böylece ilk insanlar eylemlerini koordine etmek ve düşüncelerini işbirliği kurdukları ortaklarına iletmek zorunda kaldılar. Tomasello’nun “ortak maksatlılık hipotezi”, sosyal açıdan giderek karmaşıklaşan bu yaşam formunun nasıl olup da kavramsal açıdan karmaşıklaşan düşünme biçimlerine yol açtığını ortaya koyuyor. Hayatta kalabilmek için insanların dünyayı çeşitli sosyal perspektiflerden görmeyi, sosyal olarak yinelenen çıkarımlar yapmayı ve grubun normatif standartları aracılığıyla kendi düşüncelerini denetlemeyi öğrenmesi gerekiyordu. Dil ve kültür bile öteden beri süregelen birlikte çalışma ihtiyacından doğdu. Tomasello, bizi diğer büyük maymunlardan en çok ayıran şeyin, işbirliğine ve iletişime dayalı yeni etkileşim biçimlerimizin ortaya çıkardığı yeni düşünme tarzları olduğunu gösteriyor.
“İnsan Düşünüşünün Doğal Tarihi”, insanın toplumsallığı ile biliş arasındaki bağlantı hakkında bugüne değin yapılmış en ayrıntılı bilimsel analizi sunuyor.
“İnsan düşünüşünü eşsiz kılan şey nedir? Michael Tomasello’nun maymunlar ve çocuklarla yaptığı deneysel çalışmalardan yola çıktığı ufuk açıcı yeni kitabı, insan bilişinin evrimsel kökenlerine dair önemli yeni görüşler ileri sürüyor.”
Dan Sperber, Centre National de la Recherche Scientifique, Paris