“...Sıradan yaşamda insan, “nesnel bilinç” hakkında hiçbir şey bilmez ve bu yönde hiçbir deney yapılamaz. İnsanın kendisine atfettiği üçüncü durum ya da “öz-bilinç”; yani, ona sahip olduğuna inanır, ancak gerçekte ancak çok nadir parlamalarda kendisinin bilincine varabilir ve o zaman bile muhtemelen onu tanımaz çünkü gerçekten ona sahip olsaydı bunun ne anlama geleceğini bilmez. Bu bilinç anları, istisnai anlarda, son derece duygusal durumlarda, tehlike anlarında, çok yeni ve beklenmedik durumlarda ve durumlarda ortaya çıkar; ya da bazen özellikle hiçbir şeyin olmadığı oldukça sıradan anlarda. Ama sıradan ya da “normal” durumunda, insanın onlar üzerinde hiçbir kontrolü yoktur Sıradan hafızamız veya hafıza anlarımızla ilgili olarak, bunun böyle olduğunun farkında olmasak da, aslında sadece bilinç anlarını hatırlarız. Belleğin teknik anlamda ne anlama geldiğini ve sahip olduğumuz farklı bellek türlerini daha sonra açıklayacağım. Şimdi sadece dikkatinizi hafızanızla ilgili kendi gözlemlerinize çevirmenizi istiyorum. Bazı şeyleri farklı hatırladığınızı fark edeceksiniz. Bazı şeyleri oldukça canlı, bazılarını çok belirsiz ve bazılarını hiç hatırlamıyorsunuz. Sadece bunların yaşandığını biliyorsun. Aslında ne kadar az şey hatırladığınızı fark ettiğinizde çok şaşıracaksınız. Ve bu böyle olur çünkü sadece bilinçli olduğunuz anları hatırlarsınız...”