Hz. Peygamber (s.a.v.) döneminde belirlenen hedef ve yöntemler çerçevesinde Müslümanların büyük fetih hareketi, Hz. Ebû Bekir (r.a.) döneminde başladı. Hz. Ömer (r.a.) döneminde Sâsânîler tümüyle yıkıldı ve Akdeniz’in hâkimi Roma’nın siyasi ve ticari düzeni altüst oldu. Perslere ait bir eyalet olan ve başkent Medâin’in de bulunduğu Irak, bu büyük fetih dalgasında Müslümanların girdikleri ilk bölgeydi. Irak’ın fethi hem Sâsânîlerin yıkılmasının hem de Şam fetihlerinin başarıya ulaşmasının zeminini oluşturmuştu. Bu çalışmada savaş stratejisi, şiddet ve yağmacılık değil kalıcı ve sürdürülebilir yayılma üzerine kurulu olan Râşit Halifelerin fetih ve İslamlaşma siyasetleri, Irak üzerinden detaylıca okunmaya çalışılmıştır.
Çalışmada şu soruların cevapları aranmıştır:
Fetihten önce Persler siyasi, dinî, sosyo-ekonomik ve askerî açılardan ne durumdaydılar?İslam fetihleri nasıl gerçekleşti? Sâsânîler neden yıkıldı? Müslümanlar Irak’ı fethettikten sonra karşılaştıkları Ârâmî, Pers, Yahudi yerleşik halkı ve azınlık Hintli ve Afrikalılarla ne tür ilişkiler kurdular? Hristiyan, Mecûsî, Yahudi, Putperest, Mandeist, Mezdekî ve Maniheist din mensuplarıyla nasıl muhatap oldular? Fetihten daha önemli ve zor bir iş olan fethin kalıcılığı nasıl sağlandı?Irak’a yerleşmek ve Sâsânî toplumu ile etkileşime girmek Müslümanlar açısından ne tür problemler doğurdu? Yerli halkın İslam dinini kabul etmesi için ne tür davet, tebliğ ve eğitim faaliyetleri gerçekleştirildi? Bu büyük fetih ve İslamlaşma hadisesi günümüz tarihçileri tarafından nasıl yorumlanmakta?