Tarihi anlamak için bugünü anlamak gerekir.
"Belirli bir zamanda, belirli bir ölçüde ve belirli koşullarda ırkçılıktan geçmemiş hiçbir modern devlet yoktur."
- Michel Foucault
Tarihin neredeyse her döneminde "biz" ve "onlar" ayrımına rastlamak mümkündür. Ancak ırkçılık bütün ayrımcılıklardan farklı bir düzey ve arka planla çıkar karşımıza. O halde ırkçılığın ayırt edici özelliği nedir? Tarihin bir döneminde neden böyle bir kavrama ihtiyaç duyulmuştur? Irkçılık her toplumda kendini aynı şekilde mi dışavurur, yoksa sadece Batı'ya özgü bir ideoloji midir?
Bugün ırkçılığı farklı kılanın, arkasında yatan kapitalist üretim tarzı olduğu çok daha iyi anlaşılıyor. Bu, aynı zamanda ırkçılığın uydurulmuş bir ideoloji olmadığının da en önemli göstergesi. Sinan Özbek, tarihsel bir perspektiften yaklaştığı ırkçılık sorununun köklerini ortaya koymanın yanı sıra onun milliyetçilik, şovenizm, cinsiyetçilik gibi ideolojilerden farkına da işaret ediyor.