Bu kitapta yer alan çalışmalar, konuya dair karşılaştırmalı bir yaklaşımla zenginleştirilen tarihi-filolojik metodolojiye dayanmaktadır. Bu da Orta Çağ’a ait Arapça metinler incelenirken toplumsal tarihçilerin, özellikle de İslam medeniyetinin alanının dışındaki toplumlardaki aile ve çocukluk tarihçileri ile Orta Doğu toplumları üzerine çalışan antropologların bulgularının göz önünde bulundurulduğu anlamına gelmektedir.
İslam’da çocukluk tarihinin hâlâ emekleme çağında olması ve bu araştırmanın, alandaki neredeyse ilk adımları atması, kitabı iddialı kılan önemli unsurlardan biridir. Elinizdeki derlemenin, İslam medeniyeti tarihinin anlaşılmasında da vazgeçilmez nitelikte olan bu ilgi çekici konunun daha sistematik ve kapsamlı şekilde incelenmesi için bir başlangıç noktası olacağını umuyoruz.