Artık vatanı yetmez olur Christophe’a...
“Kendisinde adlandıramadığı bir kuvvetin doğmakta olduğunu hisseder: Kuşlarda, tıpkı denizin gelgiti gibi, belli zamanlar dayanılmaz bir güçle birdenbire uyanan o esrarengiz kuvveti, Büyük Göçler içgüdüsünü...
Herder’in ve Fichte’nin kitaplarını okurken, kendininkine benzeyen ruhlara rastlamıştı, üstünde yaşadığı toprağa kölece bağlanmış ‘toprağın çocukları’ değildi bunlar, hiç yılmadan yüzlerini ışığa çeviren ‘güneşin çocukları’ydı.”
Ama nereye gidecektir Christophe? Annesini nasıl tek başına bırakacaktır? Çaresizlik içinde çırpınırken hiç beklenmedik bir olay onun adına karar verecek ve onu yeni ufuklara ulaştıracaktır.
“Edebi eserlerindeki yüce idealizm ile çeşitli insan tiplerini betimlerken ortaya koyduğu duygudaşlık ve hakikat aşkı”nı onurlandırmak için Nobel Akademisi Romain Rolland’ı 1915 yılında Nobel Ebebiyat Ödülü’ne layık görmüştür. Yazar, “nehir roman” türünün ilk örneği olan en büyük romanı Jean-Christophe’ta dâhi bir müzisyenin doğumundan ölümüne hayatını anlatırken bir yandan da paranın her şeye egemen olduğu, sahte şöhretlerin ucuz ve yavan ürünlerle fikir ve sanat alanında cirit attıkları burjuva toplum düzenini acımasızca eleştirir.
Romain Rolland’ın 1904’te yazmaya başlayıp 1912’de tamamladığı, 10 kitaptan oluşan bu devasa eseri, YKY 3 ciltte bir araya getiriyor.