Christophe dostu Olivier’yle kıt kanaat geçinirken birdenbire bir gazetede dehasının göklere çıkarıldığını haber alır: Ünü dört bir yana yayılır. Ama Paris gazetelerinde“Birinin övüldüğü bir yazı” çıktığında “Kimi kötülüyorlar acaba?” diye düşünmeyi aklına getirecek kadar tanımaz bu şehri Christophe... Adı tanındıkça seçkin çevrelerin dikkatini çeker; dostu Olivier’yle sık sık salonlarda görünmeye başlar, yeni insanlarla tanışırlar. Eserleri çeşitli mekânlarda çalınır ve bunlardan birinde çocukluk aşkı Grazia’yla karşılaşır...
“Edebi eserlerindeki yüce idealizm ile çeşitli insan tiplerini betimlerken ortaya koyduğu duygudaşlık ve hakikat aşkı”nı onurlandırmak için Nobel Akademisi Romain Rolland’ı1915 yılında Nobel Ebebiyat Ödülü’ne layık görmüştür.
Yazar, “nehir roman” türünün ilk örneği olan en büyük romanı
Jean-Christophe’ta dâhi bir müzisyenin doğumundan ölümüne hayatını anlatırken bir yandan da paranın her şeye egemen olduğu, sahte şöhretlerin ucuz ve yavan ürünlerle fikir ve sanat alanında cirit attıkları burjuva toplum düzenini acımasızca eleştirir.