Saltanat Hırsı Evlat Sevgisini, Kader Düğünsüz Sultanı Alt Edecekti…
Saltanatın Aklı Olsa da Kalbi Yoktur
Çocuk yaşta memleketinden koparılan Nasya, dünyaya korku salan bir devletin en tepesinde oturacağını hayal dahi edemezdi. Aklını kullanmış, kalbini söküp atmıştı. Kösem’di artık o.
Yıllar yılı taç verdiği padişahların ardından cihana hükmetmiş, tarihi bizzat kendi yazmıştı. Oğlu Murad’ın hükümdarlığı ile Valide Sultan unvanını alan ve oğlu adına devleti yöneten Kösem’e söküp attığı kalbini tek bir şey hatırlatabilirdi. Korku. Oğlu Murad’ın idareyi tam olarak eline alması ve payitahta zalimce hükmetmesi, Kösem’in ta derinlerinde ölüm korkusunu uyandırmış, bir zamanlar Osmanlı’nın yolunu çizen Mahpeyker Kösem Sultan, kendisini geçmişin hayaletlerinden yardım ararken bulmuştu.
Gerilimler, suikastler, darbeler, ihanetler ve gecikmiş aşklar, hem Kösem’in hem Osmanlı’nın kaderine yeni bir yol çiziyordu şimdi. Ama Kösem, hiçbir şeyi talihe bırakmamaya kararlıydı. Entrikalara, hiç uyumayan düşmanlara, sinsice kol gezen ölüme ve ihanetlere zekası ve güzelliğiyle meydan okudu.