Küçük Mecmua, Ziya Gökalp tarafından 5 Haziran 1922 tarihinde, Ziya Gökalp’ın iki yıllık Malta sürgünü dönüşünde İstanbul ve Ankara'dan sonra gittiği memleketi Diyarbakır’da, zamanın Matbuat Umum Müdürü olan arkadaşı Ahmet Ağaoğlu’nun aracılığıyla Ankara hükümetinin maddî yardımı alınarak yayımlanmaya başlamış, 33 sayı çıktıktan sonra, Gökalp'ın Telif ve Tercüme Heyeti reisliği görevine getirilip Ankara'ya gidişiyle de 5 Mart 1923 tarihinde yayın hayatına son vermiştir. Çıkışı son derece olumlu karşılanan Küçük Mecmua, o yıllarda başlamış olan Kurtuluş Savaşı’nın ve bu savaş sonunda kurulacak olan yeni devletin bir anlamda fikir organı olmuştur. Bu yüzden Mustafa Kemal Atatürk, İzmir’de yaptığı bir basın toplantısında “Ziya Gökalp’ın Küçük Mecmuası inkılâbımıza büyük hizmetlerde bulunmuştur” demiştir. Devrin önde gelen sanat ve düşünce adamları da dergiyi takdir etmişler, mesela Yakup Kadri Karaosmanoğlu “Devrin bu büyük adamı, bu mecmuasıyla yepyeni bir âlemin altın kapılarını açıyor” cümlesini kullanırken Falih Rıfkı Atay, “Bu mecmua, matbaacılığın en zor şartları içinde çıkıyor. Hurûfatı bozuk, baskısı fena, kâğıdı âdidir. Fakat Ziya Gökalp’ın ruhundaki kutsal ateş bu dergi yolu ile bize kadar geliyor, ruhlarımızı heyecanlandırıyor.” demiştir. Bu eserde, Gökalp’ın Küçük Mecmua’da neşrettiği bütün yazılar, onun koyduğu üst başlıklara riayet edilerek bölümlenmiş, Musahabeler ve Makaleler başlığı altında, başyazıları ve felsefe, içtimaiyat, halkiyat, tarih, iktisadiyat, ruhiyat konularına dair muhtelif ilmî yazıları yer almış, “İçtimaiyat” üst başlığı altında kaleme aldığı ve daha önce müstakil kitap olarak da yayımlanan “Türk Devletinin Tekâmülü” ile “Türk Ailesinin Tekâmülü” seri yazıları da ayrı bir bölüm halinde düzenlenmiştir. Ayrıca bu yazılar, Gökalp’ın, Türk Medeniyeti Tarihi adlı eserinin de öncül metinleridir. Son bölümde ise, Gökalp’ı masal türüne bilimsel yaklaşımın öncüsü yapan teorik yazılar, halk masalları, tarihî hikâye ve şiirlere yer verilmiştir.