Günümüzde yaşanan siyasi olaylar, savaşlar, ekonomik krizler insanların köklerinden kopup farklı coğrafyalarda yaşamasına neden olur. Ancak bu sorun sadece insanların farklı bir ülke kültürüne eklemlenirken yaşadıkları sıkıntılar bağlamında sorunsallaştırılmamalıdır. Bizi bu çalışmayı yapmaya yönelten sorun da bugüne kadar kültürötesilik ve ulusötesilik kavramlarına yapılan sınırlı bakıştır. Bu sınırlı bakışı genişletmek için kitap göçmenliğe dair yeni görme ve hissetme biçimlerine kapı aralıyor.
Kitapta yer alan filmler, yönetmenler, farklı coğrafyaları dolaşıyor, sınırları aşıyor; yerleşik kavrayışlar sorgulanıyor ve göçün merkezde olduğu bir ulus-ötesi, kültür-ötesi bağlamda ele alınıyor. Alman sinemasında göçmenlik kavrayışları, sinemada geriye dönüş/ göç deneyimi, Avrupa sinemasında mültecilerin temsili, İspanyol sinemasında Latin Amerikalılar, Karayipliler ve Afrikalılara dair kimlik politikaları, sinemada çingeneler ve konukseverlik, Fatih Akın sinemasında melezlik ve göçmen kadın temsili, Tony Gatlif sinemasında öteki-göçmenler, Raul Ruiz ve Sürgün Sineması, Pakistan sinemasında dinsel aşırılıklar, Bulutları Beklerken filminde tarihsel bellek ve unutma, ulusötesi filmlerde Türkiyeli Müslüman kadın tasviri kitapta yer alan makalelerin konularını oluşturuyor.
Makaleler, sinema göçmenleri nasıl temsil eder yerine sinema Avrupa’daki göçmen sızıntıları nasıl inşa eder sorusundan yola çıkarak sinemanın farklı coğrafyalara yayılan kültürlere dair görme bozukluklarını, görülme biçimlerini, normatif olanı dayatma süreçlerini, ya da norm dışına atma pratiklerini ekonomi-politik, siyasal, toplumsal ve kültürel açıdan yorumlayıp tümel bir bakışla inceliyor.