Başta Cumhuriyet dönemi olmak üzere bu topraklarda yaşayan halkların tarihlerinin yeniden yazılması gerekitği, öteden beri halklar olgusun, Türkiye ve Kürdistan gerçeğini doğru algılayan aydınlarca söylenegelmektedir.
Irkçı-sömürgeci anlayışın cevap verdiği doğrultuda "resmi tarihçiler" projektörlerini Osmanlı toplumuna çevirdiler ama Cumhuriyet tarihin de kendi dünya görüşlerine göre belirleyip tabulaştırdılar. Resmi ideolojinin daha ilkokuldan başlayarak insanlarımızı şartlandırdığı önemli konuların başında Kürt sorunu ve Kürtler'in ulusal-demokratik mücadeleleri geliyor. Resmi ideoloji, Kürt sorununda red ve inkar politikasına yaslanıp bilimdışı tezler ürettiğinden, sürekli olarak tarihsel ve toplumsal gerçeklikle çelişmiştir. başka bir söyleyişle gizli planda kabulcü, resmi planda inkarcı bir yol izlemiştir. İşte çalışmamızın omurgasını oluşturan bu türden gizli belgeler ve araştırma raporları, sözkonusu resmi tutumun ilginç örneklerini sergilemektedir.