Kıbrıs, günümüzde en önemli siyasi konulardan birinin zeminini oluşturmaktadır. İkinci Dünya Savaşı sonrası yapılanmada çok kan akıtılan adada 1959-1960 Zürih-Londra antlaşmalarıyla geçici bir barış sağlanmıştır. Kurulan işlevsel bir federasyon niteliğindeki Kıbrıs Cumhuriyeti,Kıbrıslı Rumların Enosis hayallerinden vazgeçmemeleri ve Kıbrıslı Türkleri bir azınlık olarak görmeye devam etmeleri nedeniyle varlığını sürdürememiştir.Rumlar, amaçlarına ulaşmalarına engel olan Türkleri ortadan kaldırmak için 1963 yılında yeniden adada kan akıtmaya başlamışlardır. EOKA örgütünün katliama dönüşen saldırıları, uluslararası hukuk ve savunma örgütleriyle durdurulamayınca, Türkiye kendisine antlaşmalarla tanınan müdahale hakkını kullanmış, uyarı harekâtına girişerek akan kanı durdurmuştur. Yaşananlardan sonra “Kıbrıs Halkı” oldukça muğlak hale gelmiştir. Artık adada Türk ve Rum Toplumları ile İngiliz üsleri vardır. Bu gerçek fiili olarak adayı bölünmeye götürmüştür. Çalışmamız bugüne ışık tutacak şekilde bu devletin nasıl kurulduğunu, ardından nasıl işlemez hale getirildiğini anlatmaya yöneliktir.