Kınalıada, yüz yılı aşkın bir süredir, Türkiyeli Ermeni toplumu tarafından en çok tercih edilen sayfiye yerlerinden biri. Ermenilerin adaya yerleşimi, 19. yüzyılın ilk çeyreğine, adadaki ilk eğitim ve ibadet kurumlarının geçmişi ise aynı yüzyılın ortalarına dayanıyor. Nüfusun çoğunluğunu uzun yıllar Ermeniler ve Rumların oluşturduğu adada, 1964 yılında Yunanistan vatandaşı Rumların ülkeden sınır dışı edilmesiyle ciddi bir demografik değişim yaşanmış, 70’li yıllarda adanın Rum sakinlerine ait metruk mülklerin arsalarına yeni binalar inşa edilmesinin ardından nüfus artışı da hızlanmıştır.
Bu kitap, ‘Sessizliğin Sesi’ serisinin diğer kitapları gibi, kökleri Türkiye coğrafyasının çeşitli bölgelerinde olup, Türkiye’de ya da başka yerlerde yaşayan Ermenilerin hikâyelerini görünür kılmak hedefiyle hazırlandı. Bu çalışma kapsamında yapılan sözlü tarih mülakatları, Batı Ermeni kültürü ve dilinin kamusal alanda varlığını sürdürerek yeniden üretildiği nadir yerleşim yerlerin den biri olan Kınalıada’da, bu kültürün geçmişteki ve günümüzdeki çeşitli tezahürlerine, adanın Ermeni toplumu için taşıdığı öneme ve özellikle son elli yıl içinde geçirdiği dönüşüme ışık tutuyor.
Hrant Dink Vakfı’nın 2011 yılından bu yana yürüttüğü sözlü tarih projesi kapsamında bu yıl Kınalıadalı Ermenilerle mülakatlar gerçekleştirildi. 12 Kınalıadalı Ermeni’nin mülakatına yer verilen kitap için, Narod Avcı adanın tarihini anlattığı giriş yazısı, Rudi Sayat Pulatyan da mülakatların metodolojisi ve gözlemleri üzerine bir sonsöz yazdılar.