Kırılgan Sapmalar

Kırılgan Sapmalar

Sokak Mukavemetleri ve Yeni Başkaldırılar
Yazar: Engin Sustam
Barkod: 9786057942128
Üreticiler: Kalkedon Yayıncılık
Stok Sayısı: 1
Basım Tarihi: 4-2020
Baskı Sayısı: 1. Basım
Sayfa Sayısı: 400 Sayfa
Ağırlık: 400,00 Gram
Boyut: 13,50 (en) x 21,00 (boy)
Cilt: Ciltsiz
Kağıt: 2. Hamur
Basım Yeri: İstanbul - Türkiye
Basım Dili: Türkçe

300,00 TL
225,00 TL

“Neoliberalizmin nihai kurnazlığı militan depresyondur. Politik yenilgilerin bir sonucu olarak çoğu, solun bile, kendisini yenilginin rehavetine bırakıyor: alternatif bile yok! Oysa Engin Sustam bu kitabıyla bizi, göremediğimizi düşünmeye davet ederek ayaklanmaların öngörülemezligine işaret ediyor. Türkiye’den Fransa’ya, Rojava’dan Chiapas’a veya Santiago’dan Hong Kong’a isyan, bu şeylerin düzenini ters çeviren devrim değil, ama bir ihlaldir: Umutsuz bir dünyada, yeni kuşaklar bugün umut alanları açıyor!”

Éric Fassin

“Yeni başkaldırı dinamikleri / direniş sahaları kafkaesk bir ironiyle, karnavalesk bir dansı yan yana getiren yaşam alanlarının kırılgan ortaklığını imleyen, tali yollarda buluşan tekilliklerdir. Yani devlet aygıtının, iktidar biçimlerinin, iktidarı arzulayan mücadele makinelerinin karşısında sürekli hareket hâlinde olan, daima oluşan, yer değiştiren göçebe yeni proletaryanın herhangi bir zamanda ortaya çıkarken beklenilmeyen yeni bir dalganın müşterekliği içinde öngörülemez oluşudur. ‘Kırılgan Sapmalar’ deyim yerindeyse bugün ortaya çıkan bükülmelerin, kıvrılmaların sert ve dikey degil, transversal bir direnişin çizimleri olarak tarif edilebilir. Bu şey, tali yollarda dinlenmek, ana yoldan çıkıp, kendi yoluna akışkan olan bir isyanın defterini, hafızasını tutmak, kurcalamaktır. Aslında hem şiirsel bir vurgu hem de sanatın da içinde olduğu bu başkaldırıların yöntemlerine ve ifadelerine yönelmeye çalışmaktır. Belki de sırf bundan dolayı başkaldıranların bir nevi otokratik değirmenlere direnen ya da kapitalizmin modernliğiyle alay eden, isyancı Don Kişot’u imlediklerini söylemeliyiz. Don Kişot’un inanılmaz boyutta hayran bırakan terk edilmiş modern bir dünyaya karşı ‘çaresiz’ direnişi bir yenilgi parodisi ya da trajedi değildir, bilakis negatif bir olumsallıkta yüklenen daha gotik bir direniş sahasının öznelliğini, başkaldırıyı heyecanlı kılan dansın içinde yükselen müziğin karnavalesk imgesini ifade ediyor.”