Félix Guattari’nin ölümünden sonra çocukları tarafından bulunan bu metni, ilk kez Fransızcada 2011 yılında yayımlandı. Guattari, bu metinde, Anti-Ödipus’ta teşhir edilen “gösteren diktatörlüğü”nün mikro-politik bir analizine girişir.
İktidarlar artık sadece politik, ekonomik, kültürel kurumlara yatırım yapmakla yetinmemekte, egemen anlamlandırmalar ve davranışlar yoluyla bizzat öznellikleri zehirlemektedir. Bu bütünleşmiş küresel kapitalizmde, özgürleştirici bir mikro-politika mümkün müdür? Arzu yüklü kaçış çizgilerinin, bu diktatörlüğün çarklarını kırması ve yeni bir mücadele türünü, yeni bir olanaklar dünyasını yaratması? Kapitalist toplumların tüm gözeneklerinden sızmakta olan faşizme karşı moleküler bir devrim mümkün müdür? Ama burada öncelikli hiçbir düzey yoktur. Biri öncelikli olarak toplumu değiştirmekten, öteki gerçek yaşamda olup bitenle meşguliyetten ibaret iki ayrı zaman yoktur! Moleküler devrim, tabi kılıcı büyük toplumsal sistemleri olduğu kadar gruplarda, ailede ya da bireyde işlemekte olan minyatürleşmiş iktidarları da hedef alan çoklukların üretim ve yaratım deneyleriyle daima uyumludur. Guattari’ye göre, mümkün başka bir dünyanın inşası ancak bu deneylerde başlayabilir.
Félix Guattari kimdir?
Militan, anti-psikiyatrist ve felsefeci Félix Guattari (1930-1992), uluslararası alanda en çok Gilles Deleuze’le ortak çalışmalarıyla tanınmasına rağmen, Fransa'da egemen tıbbi, toplumsal ve politik duruşlara karşıtlığı ile bilinmektedir.
Gençliğinde savaş karşıtı hareketin içinde yer almasıyla başlayan yolculuğunu belirleyen iki temel deneyimden bahsedilebilir: psikiyatri alanındaki insan ilişkilerinin doğasını değiştirmeye duyduğu istek ve Stalinist olmayan aşırı sol içindeki politik faaliyetleri. Lacan’ın gözde öğrencilerinden biri olarak giriş yaptığı psikiyatri alanında, özellikle Jean Oury ile tanışmasından sonra, kurumsal psikoterapiye karşı eleştirel bir duruş geliştirir. 1950’de, ölümüne kadar çalışacağı La Borde kliniğini kurar. Ruh hastalıklarına ve tedavi alan ile veren arasındaki ilişkiye dair geleneksel anlayışları kökten dönüştüren girişimler içinde yer alır. Oury ile birlikte, La Borde’da hastaların kliniğin kolektif hayatına ve yönetimine katılımını teşvik ederler. Cezayir Savaşı sırasında anti-kolonyal mücadeleye katılır. Mayıs 68, politik faaliyetine şüphesiz yeni bir boyut katar. İtalyan hükümetinin terörizm suçlamasıyla hedef aldığı otonomistlere destek verir. Özgür radyo hareketinin parçası olan Fransa’daki Radio Tomate ve İtalya’daki Radio Alice’den araştırma gruplarına kadar, politik niteliği sabit pek çok oluşuma etkin olarak katılır. 1968’de tanıştığı Gilles Deleuze ile birlikte, felsefe, psikanaliz ve politika üzerindeki tartışmasız etkisi günümüze kadar uzanan Anti-Ödipus (1972) ve Bin Yayla'yı (1980) kaleme alır. Diğer eserleri arasında, Psychanalyse et transversalité, Essais d'analyse institutionnelle (1974), La révolution moléculaire (1977), L'inconscient machinique, Essais de schizo-analyse (1979) sayılabilir.
Türkçe'de yayımlanmış eserleri: Üç Ekoloji, Hil Yay., 1990; Nakaratlar, Dost Kitabevi, 2009; Franz Kafka’nın Altmış Beş Düşü, Monokl, 2012; (Gilles Deleuze ile birlikte) Anti-Ödipüs, Bilim ve Sosyalizm Yay., 2012; Kafka Minör Bir Edebiyat İçin, Yapı Kredi Yay., 2000; Felsefe Nedir?, Yapı Kredi Yay.,1993; (Toni Negri ile birlikte) Bizim Gibi Komünistler, Otonom Yay., 2006.