Kâbil’i tarihin ilk saldırganı yapan öge, gördüğü acı verici muameleye dayanmasını sağlayacak duygusal eğitimin eksikliğiydi. Peki, bu duygusal miras oğullarımızda hâlâ yaşıyor olabilir mi? Kâbil’i (kendi oğullarımızda) sil baştan yetiştirmemiz ve bu sefer ihtiyaç duyduğu duygusal farkındalığı da kazandırmamız mümkün mü?
Kâbil’i Yetiştirmek, sürekli ıstırap içinde yaşayan, üzgün, öfkeli, korkmuş, sessiz oğlan toplumunun ayrıntılı fotoğraflarını çekiyor: Bir oğlan “harbi” olmayı neden maçolukla eşleştirir? Her şeyi içine atmayı ve tek başına sırtlamayı neden bir güç göstergesi gibi algılar? Cinselliği neden hem kızlara hem de rakip hemcinslere üstünlük sağladığı bir arena gibi görür? İçkiye, uyuşturucuya ve şiddete eğilim gösterenler neden çoğunlukla oğlanlar arasından çıkar? Peki, anne babanın hem bireysel hem de bileşik etkisi oğlanları nasıl yönlendirir? Kuşkusuz, yetişkin dünyasındaki cinsiyetçi, ayrımcı, kolayca tehdit edilen, egemenlik kurmaya mecbur hisseden kişilik yapısının ve erkek şiddetinin tohumları çocuklukta atılır; kökleri de çektiği büyük acılar ve maruz kaldığı aşağılanma karşısında ne yapacağını bilememiş, dolayısıyla da bunlara uzun dönemler boyunca hiç ses çıkarmadan katlanmak zorunda kalmış küçük bir oğlandan beslenir.
Kindlon ve Thompson’a göre bunların altında “oğlan doğası,” “biyoloji,” “testosteron” veya “anne kabahatleri” değil, oğlanlara verdiğimiz hatalı, eksik ve toplumsal yönden yıkıcı bir duygusal eğitim vardır. Çözüm ise “duygusal okuryazarlık”tır. Oğlanların ödediği (ve yeri geldiğinde çevreye ödettiği) yüksek bedelin, maruz kaldığı (ve bıraktığı) zulüm kültürünün, çağdaş ve insanî toplumlar tarafından kabul edilmesi olanaksızdır. Dolayısıyla, oğlan yaşamındaki sosyal ve duygusal güçlükler tanımlanmalı, bunların yarattığı baskıyı kaldırabilmeleri için oğlanlara duygusal farkındalık ve empati becerileri kazandırılmalıdır.
Oğlanların yetişkinliğe uzanan yolda, farklı ortam ve koşullarda ne tür etkiler aldığını inceleyen Kâbil’i Yetiştirmek, onların duyarlı, ince düşünceli ve başkalarını umursayan erkekler olmasını sağlamak için ebeveyn ve öğretmenlere, ayrıca oğlan yaşamına etkide bulunan diğer herkese rehberlik edecektir. En önemlisi de annelere, oğlan ve erkek olarak hiç tecrübe etmedikleri bir dünyadan şaşırtıcı ve çarpıcı kesitler sunacaktır.
“Kâbil’i Yetiştirmek, oğlan ruhu dediğimiz o gizemli ve sihirli diyara dair, uzun süredir ihtiyaç duyduğumuz anlayış ve kavrayışı kazanmamızı sağlıyor. Her ebeveyn, öğretmen ve oğlanların gelişip serpilmesini isteyen diğer herkes bu kitabı okumalı.”
- Daniel Goleman, Duygusal Zekâ yazarı
“Eğer bir oğlan seviyorsanız, bir zamanlar kendiniz bir oğlan idiyseniz veya oğlanların gelecekte nasıl erkeklere dönüşeceğini umursuyorsanız, bu kitabı okuyun. Çağdaş bilimi ilginç anekdotlar ve dikkat çekici, yararlı kavrayışlarla harmanlayan Kindlon ile Thompson, oğlanlar hakkındaki başlıca kitabı yazmış. Harika bir kaynak.”
- Dr. Edward M. Hallowell, Dikkat Eksikliği Bozukluğu ve Affetmek Üzerine yazarı
“Dan Kindlon ile Michael Thompson’un yazdığı kitap, oğlan ebeveynlerine hitap eden kitaplar arasında en iyisi... Kâbil’i Yetiştirmek, nüfusun yarısının ihtiyaçlarını karşılayamadığımıza dair ikna edici kanıtlar sunuyor ve bir oğlanın gelişimini etkileyecek ve esinleyecek konumdaki herkesin kulak vermesi gereken önerilerde bulunuyor.”
- Colorado Springs Independent
“Kâbil’i Yetiştirmek çok önemli ve etkileyici bir kitap. Kindlon ile Thompson, oğlanların ‘duygusal okuryazar’ olmaktan, yani hem kendi duygularını hem de başkalarının duygularını daha iyi anlamaktan yarar sağlayacağı görüşünü ikna edici biçimde sunuyor. Ebeveyn ve öğretmenler, bir yandan oğlanın özerkliğine saygı gösterirken bir yandan da onunla bağlantıda kalmayı nasıl başaracaklarına dair değerli önerilerden çok fayda sağlayacaktır. Kâbil’i Yetiştirmek, oğlanları daha iyi anlayabilmemiz için onların içsel yaşamına göz atmamızı sağlıyor. Son derece dikkat çekici buldum.”
- Prof. Dr. Eleanor Maccoby, The Psychology of Sex Differences ve The Two Sexes yazarı