Dünya nüfusunun yarısını oluşturan kadınlar dünyanın her tarafında ataerkil toplum yapısının yansımaları nedeniyle çeşitli sorunlarla karşılaşmaktadırlar. Kadınlar eğitim, sağlık, gelir getirici işlere katılma, karar mekanizmalarından dışlanma, şiddet görme, savaşlarda sistematik tecavüze uğrama, çocuk yaşta evlendirilme, medyada eksik veya yanlış temsil edilme, yoksulluğun ve göçün esas yükünü üstlenme gibi sorunları daha derinden yaşamaktadırlar. Kitapta yer alan yazılar farklı disiplinlerin bakış açısından kadınların “kadın” olmaktan kaynaklanan sorunları üzerine yoğunlaşarak kadınların sorunları konusunda farkındalık yaratmayı ve onları görünür kılmayı amaçlamaktadır.
Kitapta; ana hatları ile kadınları “beden”, erkeği “akıl” ile ilişkilendiren aydınlanma geleneği tartışmalarından Türk destanlarında kadının yer alma biçimine, Orta Çağ Fransa'sındaki kadının konumundan dil kullanımındaki cinsiyet farklılıklarına, oradan kadınların savaş deneyimlerine kadar uzanan “zaman” ve “mekân”ı aşan farklı “kadınlık” durumları ele alınmıştır. Zengin bir içeriğe sahip olan ve alanlarında yetkin birçok ismin katkılarıyla kitapta; göç, suç, madde kullanımı, yoksulluk, şiddet, çocuk yaşta yapılan evlilikler ile yaşlılık konularına toplumsal cinsiyet bağlamında yer verilmiştir. Ayrıca, medyanın kadına bakış açısı, sağlık sosyolojisi bağlamında kadınların kanserle imtihanı, kadına dayatılan güzellik algıları ile kadın eğitiminin önemi Türkiye üzerinden değerlendirilmiştir.
Kitap; yol gösterici, farkındalık yaratıcı ve ufuk açıcı olması temennisiyle okuyucuyla paylaşılmaktadır.