Ne bekliyoruz bir ilişkiden? Bizi mutlu etmesini mi? Karşımızdakinin hayatımıza girip her şeyi anlamlı kılmasını, keyifsiz giden her şeyi heyecanlı hale getirmesini, derinliğini hissedemediğimiz hayatımızı bize hissettirmesini mi?
Kendi hayatını mutlu etmekte zorlanan bizler, başka birinin hayatını nasıl mutlu edebiliriz? İlişkilerde en fazla zorlandığımız yer, karşımızdakinin varlığını kabul etmektir. Karşımızdakinin hayatında olağan olan ama bizi korkutan, bize kendimizi değersiz hissettiren davranışları kabullenmek zordur. Birini kabullenmek, kendi korkularımızı, zayıflığımızı, yani kendimizi kabullenmektir…
Birini hayatımıza dahil etmek, o güne kadar edindiğiniz tüm alışkanlıkların, ilişki algımızın yaşadığımız ilişki tarafından gözden geçirilmesi demektir. “Kimi seviyorsun? Onu mu, kendini mi?” diye soran yazar, ilişkileri, ilişkilerdeki bizi, insan olarak gücümüzü ve güçsüzlüklerimizi tüm çıplaklığıyla ortaya seriyor. Kadın erkek ilişkilerini analiz ederken, kendimizi tanımamızı sağlıyor…