1600’lerden 1968’e uzanan bir özgürleşme tarihi… Kadınların benlik, kimlik, hak arayışı ve özgürlük mücadelesiyle geçen bu on yıllar boyunca direnç örneği oluşturan, ekmek ve gül mücadelesini yükselten, düşünen ve eyleyen isimler…
Mary Wollstonecraft, Flora Tristan, Margaret Fuller, August Bebel, Eleanor Marx, Olive Schreiner, Sylvia Pankhurst, Emma Goldman, Aleksandra Kollontay, Ding Ling, Han Suyin…
Feminizmin ve feminist yazının tarihinden kilometre taşları… Bir yanda unutulanlar: Edward Carpenter ve Aşkın Yetişkinlik Çağı mesela. Diğer yanda tekrar tekrar okunanlardaki yeni ayrıntılar: Engels ve Ailenin Kökeni örneğin.
Sadece kuramsal kitaplar değil, halk şarkılarındaki, şiirlerdeki, romanlardaki kadın portreleri. Ekmek kavgası verenler, özgür aşk için mücadele edenler ve ikisini birleştirenler… Devrim, sosyalizm ve ulusal kurtuluş mücadelesi ile kadınların kurtuluş mücadelesi arasındaki ilişkiler, gelgitler, gerilimler…
Ve devrimlerin başardıkları ile yarıda bırakıp başaramadıkları… İngiltere’deki oy hakkı mücadelesinde, Fransız Devrimi’nde, Paris Komünü’nde, Rus Devrimi’nde, Çin’de, Vietnam’da, Küba’da, Cezayir’deki kurtuluş mücadelesinde yapılanlar, yapılamayanlar…
Tarihte, düşünürlerde, kitaplarda, makalelerde, şarkılarda, hayatlarda üç yüz elli yıllık olağanüstü bir gezinti… Kadınlar, Direniş ve Devrim
Yaşanan toplumsal devrimler içerisinde kadınların “öteki devrimi”ne odaklanan Sheila Rowbotham’ın bu devrimi anlatan sözleri: “Devrim içinde devrim, kendi gözlerinizle görmek, dış dünyaya kendi ellerinizle dokunmayı öğrenmek, deneyimleri kendi zihninize tercüme etmek, sesleri biçimlendirmek, kendi sözcüklerinizi üretmek ve size zorla kabul ettirilmekle kalmayıp yüzyıllardır başkası tarafından yönetildiğiniz için artık derinize ve içinize işlemiş maskeyi çıkarıp atmak anlamına gelir.”