Kırmızı çizginin içindeki hayat cıvıl cıvıldı. Gri renkli amipler yalancı ayaklar çıkararak olanca güçleriyle kırmızı ışına doğru uzanıyorlar ve ışının içinde (sihirli biçimde) canlanıveriyorlardı. Bir güç, içlerine yaşam ruhu veriyordu.
Moskova, 1928. Uzun içsavaşın sonrası; Stalin’in uzun iktidarının ilk dönemi. Kapılarını yeniden açmış Zooloji Enstitüsü’nün müdürü Profesör Persikov mikroskobunun başından ayrıldığı bir esnada canlı organizmaların büyüklüğünü ve üreme hızını artıran olağanüstü bir ışın keşfeder. Tam o sırada ülkedeki kümes hayvanlarında gizemli ve ölümcül bir salgının başlamasıyla ne yapacağını bilemeyen yetkililer Persikov’un buluşuna el koyarlar. Ancak ufak bir kaza, çok geçmeden tüm dünyayı tehdit eden bir felakete dönüşür.
Bulgakov’un, H.G. Wells’in Tanrıların Tohumu eserinden esinlenerek yazdığı Kader Yumurtaları, Sovyet Rusya’nın gerçeküstü gerçekliğini benzersiz bir zekâ ve öngörüyle ele alan bir bilimkurgu klasiği.
“Coşkusuyla okurun canına can katan, güldürücü bir eser.”
Doris Lessing