Kökü kesik bir ağaç gibi ayakta kuruyan ve buna rağmen yaşadığını zanneden milletlerin uyuşuk ruhlarını en ziyade kadınların istikbale kol bağlayıp bekleyişinde aramalı.
İzmirli yazar Rebia Arif’in kitaplaşan tek romanı Kadın Tipleri (1935), Cumhuriyet’in ilk zamanlarında İstanbul’da işe başlayıp İzmir’de devam eden gazeteci-yazar Sencan’ın hayatını merkeze alır. Romanda, döneminde erkeklere mahsus görülen meslekleri kadınlar icra eder ve “iradeleri, düşünceleri, zembereği kuran erkeğin” elinde değildir. Karakterler arasında mücadele eden, aklıyla ilerleyen başarılı kadınların yanında modern olmayı “yanlış anlayanlar da” vardır. Sencan, bu ortamda hemcinslerini “kurulan kadın; bıkan, bıktıran kadın; yapan, yaptıran kadın” diye tiplere ayırdığı “Kadın Tipleri” romanını yazar.
Kadın edebiyatı tarihinde İzmir’in unutulmuş kalemleri arasında olan Rebia Arif’in kurgu katmanlarıyla inşa ettiği bu romanı, döneminin kadın mücadelesine, kendine tayin ettiği alana ve kıstaslarına dair fikir de verir.