Atıl‘ın büyükannesi doksan beş yaşına girmişti. Papatya Hanım‘ın evin kedisi Üşütük‘ü severek, kanepede uyuklayarak, çiçeklere su vererek geçen günleri, torunu Atıl‘ın ona hediye ettiği kitapla değişiverdi. Kitabı üç gün üç gecede okuyup bitiren büyükanne, bir yolculuğa çıkmaya karar verdi. Zümrüdüanka kuşunun peşinden ejderha fırınına kadar uzanan bir serüven olacaktı bu! Üstelik büyükanne bu yolculukta tek başına da değildi.
Torunu Atıl çoktan kalimbasını bavuluna atmış, gezgin kızkardeşi Akasya da biletleri almıştı. Üç kafadarın bu beklenmedik ve gizemli gezisi, hepsinin hayata bakışını derinden etkileyecekti. Ne de olsa önemli olan varmışa yokmuşa takılmadan yola çıkabilmekteydi... Sevilen yazar Koray Avcı Çakman‘dan bir çocukla iki yaşlı kadının hayata bakışını incelikli detaylarla anlatan, kimin çocuk kimin yaşlı olduğunun bazen anlaşılmadığı ve yaşama sevincinden ödün vermeyen epik bir roman.