İsmet Küntay, oyunlarında toplumcu-gerçekçi bir görüşle, düzen eleştirisi yapmış ve bunları anlatırken iyimser ve umutlu olmaya özen göstermiş bir yazarımız.
Tozlu Çizmeler, İstanbul un işgal günleri ortamını ve o günlerdeki insanlarımızın yılgınlığını, yorgun subayları, fırsatçı işadamlarını anlatırken, Anadolu daki Bağımsızlık Savaşı na katılmanın zorunluluğunu da öne çıkarıyor.
Evler Evler, toplumun çeşitli kesimlerindeki insanların yaşamlarını, beş ayrı mekândaki beş episodla, beş ayrı toplumsal kesiti, usta bir gözlem gücüyle yansıtır. Beş oyun ön ve son oyunla çerçevelenerek, sonunda her şeye rağmen insan olma onurunun umudu vurgulanır.
403. Kilometre, bir karayolu şantiyesinde geçer; burada yöneticiler yolsuzluk yapar; bu yasa dışı işlerin işçiler tarafından ortaya çıkarılma mücadelesi anlatılır. Oyun, birlik olmanın, haksızlığa karşı direnmenin erdemini, para ve kaba gücün her şey olmadığını, insanın para ile alınıp alınamayacağı ikileminin sonuçlarını gösterir.