Kalem Kalesi, direnişin kitabı. Kitapta “İçindekiler” yerine, “Gözetleme Noktaları” deniyor. Ve Pakdil’in o sözü: “Ben direnişi çok seviyorum; inandırıcılık gücü var da ondan.” Kalemle, sözle direniştir yazarın kastettiği. “Yazmak: aynı zamanda bir Hücum Komutu’dur” diyor.
Tarihi konmamış ve alınmamış mektuplar da var Kalem Kalesi’nde. Bu imzasız mektuplar, yer yer gülümsetiyor, en çok da düşündürüyor. Bu mektuplar her defasında çığlığını arttırarak düşüyorlar sayfalara.
“Tarihi Konmamış ve Almadığım İkinci Mektup”ta da şunları söylüyor yazar:
“… Kazmayı dibimize vurdular çünkü. Yaptığım sadece külümüzü karıştırmak. Dahasını söyleyeyim mi, Beyefendi, aslında konuştuğumuz filan da yok; düpedüz, açık açık çığlık çığlığayız.”
“Yoğun, ağır bir zaman: saniyesini taşımak bile belini büküyor insanın… Ruhunu şeytana satanları alt alta yazsak, Nil kadar uzun bir liste çıkar.”