Sizce bir kalenin kalbi olur mu?
Evet olur! Ben o kalbin "tak tak tak'' diyen sesini duydum. Sadece ben de değil… Benimle birlikte dedem, arkadaşlarım Zeynep ve İbo da duydu. Hepimiz gözlerimizi kapatıp kalenin kalbinin nasıl attığını dinledik. Bizimle birlikte o sokakta bulunan bir sürü insan da duydu. Ama bizim gibi o kalbi hissettiler mi, bilmiyorum.
Zeynep'in kalbinde o günlerde patenler vardı. Mavi yeşil renkli patenler… İbo'nun kalbinde kendi ailesi… benim kalbimde ise kedim Pamuk! Neden mi? O günlerde kedim kaybolmuştu. Aslında bütün olaylar onun kaybolmasıyla başladı. Onu günlerce aradım. Tanıdığım herkese sordum. Yoktu, yoktu… Onu bulamadığım için çok üzüldüm çünkü onu bulursam annemle babamı da bulacaktım. Biliyordum. Annemle babam kayıp mı sandınız? Hayır, o da ayrı bir hikâye.
En iyisi bu kitabı okuyun. Böylece bir gün neden kuş gibi, kanatlarım olmasa da masmavi gökyüzüne ve bembeyaz bulutlara havalandığımı, gökyüzüne gülümsediğimi, etrafımdaki herkesin kahkahalarla bana eşlik ettiğini… Hepsini anlarsınız.
Sonra kalbiniz "tak tak tak" diye atmaya başlar.
Gökyüzüne bakıp siz de benim için gülümsersiniz.