"Kalkınmanın sadece ekonomik bir kategoriye indirgendiği ve GSMH ile ölçüldüğü koşullarda, diktatörlükler de kendilerini kalkınma misyonunun taşıyıcıları olarak sunabiliyorlar. Toplumun geniş kesimlerini marjinalleştirip sistemin dışına atan, toplumu baskı altına alan, ama belirli bir GSMH artışını gerçekleştiren halk düşmanı rejimler bu alandaki başarılarıyla kendilerini meşrulaştırabiliyorlar.
Oysa GSMH artışıyla ölçülen bir ekonomik büyüme, geniş kitlelerin yoksullaşması, toplumsal gerilimler, aşırı bölgesel dengesizlikler, doğal çevrenin tahribi ve uzun dönemde büyüme koşullarının aşındırılması pahasına gerçekleşebiliyor. Böyle bir ülke Batılılar tarafından rahatlıkla ekonomik mucize yaratmış sayılabiliyor..."