Dünyanın tuzu yasaklamaya çalıştığı bir zamanda, "tuzsuz yaşam olmaz" dedi ve dünyanın gündemini değiştirdi. Şimdi ise kanser bir hastalık değildir diyerek, herkesi şaşkınlığa düşürmektedir. "Yaşamın Gizemi Su ve Tuz" adlı kitabıyla Türkiye'nin gündemini değiştirdi ve tuz hakkındaki bütün ezberlerimizi bozdu.
Yücel Aydemir'e göre kanser herkesin iddia ettiği gibi "genetiği bozulmuş bir hücre değil, oksijenli solunum yapamayan bir hücredir". Herkes kanserli tümörü öldürmekle uğraşırken, o hücrenin enerji üretiminin evrimiyle başlar sentezlerine. "Çünkü ölüm insan enerjisinin bittiği bir andır. Eğer kanser öldürüyorsa, o zaman insan enerjisini bitiren bir süreçtir" der.
Kanser Öldürmek İçin Değil Yaşatmak İçindir. Kanserin öldüren bir hastalık değil, vücudun ölüme karşı bulduğu en zekice çözümüdür" diyor. O zaman bizi öldüren ne sorusunu yanıtlarken en ince bilimsel ayrıntılarda bile şiirselliği unutmaz. İnsandaki kanserleşme sürecini ve kanserleşmenin biyolojik mekanizmalarını bilimsel bir yalınlıkla anlatır. Sadece kanserin oluşum sebebini bize açıklamaz aynı zamanda kanserden kurtuluşun yolunu da gösterir.
"Kanser hücrelerini düşman hücre olarak görüp onları öldürmeye kalkanlar, tanrısal bir böbürlenme içinde olan gafillerdir. Bizi öldüren kanserden çok kanser tedavileridir" diyen yazar, dünya TIP literatürünü yepyeni bir tartışma boyutuna sürüklemektedir. "Eğer pozitif bilim doğadan öğreniyorsa, bizim de vücudumuzdan öğreneceğimiz çok şey vardır. Eğer vücudumuz kanser hücrelerini bir düşman hücre olarak görmüyorsa bunun bir sebebi olmalıdır. Bunun için hayrete düşmek yerine sebebini anlamaya çalışmalıyız. Akıllı ve mantıklı olan budur".
İnsanoğlu en çok da gözünün önündekini göremezmiş. O sadece gözünün önüne bakar. O bir bilim dedektifidir.
Suçluyu en ummadık yerlerden bulur çıkarır. "Kanser bilinmeyen bir hastalık değil, bilinmesi saklanan bir pazar oyunudur" diyen yazar "kitabımı okuyan hiç kimse kanserden ölmeyecektir" der.