21. yüzyıl kapitalizmi, beyhude uğraşsa da krizsiz olmuyor; çevre ve gıda krizinin yanı sıra iktisadi kriz derinleşerek sürüyor. İnsanlık şaşkınlık içinde krize tanıklık ediyor. Milyonlarca işsiz, yoksul ve güvencesiz insan, asgari yaşam standartlarına yönelik tehditleri derinden hissediyor ve muazzam bir güven yitimi ile karşı karşıya. Nihayetinde kapitalizm, tüm insanlık için ekonomik ve toplumsal gelişmenin önünde bir engele dönüşüyor.
Kitap, toplumun en geniş kesimleri için reel zenginlik üretimi ve doğaya saygı yerine, giderek finansal spekülasyonlarla gelişen kapitalizmin çıkmaz sokağını anlatıyor.
Kitap, kapitalist devletlerin 2008’den bu yana uyguladıkları kriz önleme paketleriyle, tarihin çöplüğüne atılması gereken bir toplumsal sistemi nasıl ayakta tutmaya çalıştıklarını; kârlara dokunmazken zararı nasıl sosyalleştirerek finans kapitale hizmet ettiklerini ve kurtarma paketleriyle ciddi risk altındaki metropol ülke bankaları kurtarılırken, bu paketlerin karşılığında dayatılan kemer sıkma önlemleriyle krizin faturasının nasıl emekçi halklara çıkartılmaya çalışıldığını açıklıyor.
Kitap, modern bilimin tüm mucizelerine rağmen, kapitalizmin, insanlığın üçte ikisini yoksulluk içinde yaşatırken, refah içindeki Avrupa’yı da ateş hattına atışını anlatıyor.
Kitap, aynı zamanda yaratılacak reel zenginliğin gerçek sahipleri olan emekçilerin örgütlü devrimci mücadelesiyle, insan toplumunun tüm gizli güçlerini geliştirebileceği uygarlığa gidişin mümkün olduğunu vurguluyor.
Ve nihayetinde kitap, “Senin istediğin gibi olmayacak, ey kader” diyor.
Prof. Dr. Nejla Kurul