Anadoluda Türklerin kalıcı olarak iskan ve devlet tarihinde; beylikler, hükümdarlık ve hanedanlıklar Batı Türklüğü açısından önemli bir yer tutar. Özellikle Selçuklu devletinin yıkılışından sonra, Türk Orta Çağlarına tekaddüm eden 13.yy’dan itibaren Anadolu’da beylik ve devlet kuran Türkmen aşiretleri, çok özel ve sınırlı araştırmaların konusu olarak gölgede kalarak, Batı Türk tarihi neredeyse Osmanlı merkezli bir tarihe odaklanır. Oysa, erken dönem Osmanlı Beyliğinin kuruluşundan, genişlemesine ve devletleşme aşamasına katkı sağlayan en önemli unsur Doğu Anadolu’da Doğu’dan gelen istilalara karşı set oluşturan Kara Koyunlu Türkmen devletidir.
Hemen hemen Osmanlı Devletiyle çağdaş olan Kara Koyunlu Türkmen Beyliği, kurulduğu tarihten (1351) itibaren kısa sürede sınırlarını Erciş (Van) merkez olmak üzere ; Kafkaslardan, Basra’ya, Doğu Anadolu’dan Timurluların başkenti Herat’a kadar uzattığı gibi Timur’un ardarda giriştiği Anadolu seferlerini de son Ankara muharebesine kadar önüne geçer. Devletin dağılmasıyla (1470) Kara Koyunlu aşiretine mensup bazı aşiretlerin Hindistan’da Kutupşahlar Devletini kurmaları da Türkmenlerin devlet kurma anlayışının bir başka numunesi olur.
Çalışmamıza konu oolan Kara Koyunlular Tarihi, gerek Doğu Anadolu’da kurulan Ak Koyunlu, Artukoğulları, Timurlu, Safevi, Memluklu, Celayirliler arasında ‘’devlet’’ olma mücadeleleriyle, kendi içlerinde iktidar kavgaları ve dönemin gölgede kalmış hadiselerine ışık tutarken, diğer yandan henüz oluşum aşamasını tamamlamamış Osmanlı Devletine, Doğu’dan gelen Timur ve ardıllarına karşı engel teşkil eden dönemin en önemli Kara Koyunlu Türkmen devleti hakkında ilginç bilgiler sunmaktadır.