Türk dünyasında kanayan bir yara, Kafkasya’da tipik bir "ayrılıkçılık" görünümlü işgal sorunu, Avrasya’da bir düğüm, diplomasi sahasında hiç bitmeyecek sanılan bir müzakere mevzusu...
1990’lardan günümüze uzanan, ardında ise daha köklü hesapların yattığı bir meselenin adıyken, Karabağ artık istikrarın, gelişmenin ve yeniden yapılanmanın adı hâline gelmektedir.
Bu kitap, her ikisi de konuya ilişkin yetkin çalışmalarıyla tanınan iki akademisyenin, üzerine pek çok akademik çalışma yapılmış olan Karabağ konusunu, toplumun her kesimine anlatma gayretiyle yazıldı.
Çalışmanın arka planında, yazarların 30 yılı aşan konu ve saha tecrübeleriyle Türkçe, Rusça, İngilizce, Farsça, Ermenice kaynaklara esaslanan özgün birikimleri vardır.
Eşsiz coğrafi güzelliklere ve nadide stratejik değere sahip Karabağ’ın bir “sorun” hâline getirilmesinden başlayan tarihî serüven, İkinci Karabağ Savaşı, Şuşa Beyannamesi ve 2023 yılındaki gelişmelere kadar anlatılmaktadır.
Emperyal politikaların hedefindeki bu bölgenin adı nereden gelir? Nereleri kapsar? Neden önemlidir? İlk defa nasıl sorun hâline gelmiştir? Nüfus yapısı nasıl değiştirilmiştir?
Birinci Savaş nasıl hazırlanmıştır? Neden işgalle sonuçlanmıştır? Bu işgal nasıl 30 yıl kadar sürebilmiştir? Arabuluculuklar, müzakereler neden sonuç getirmemiştir?
İkinci Savaş nasıl başlamış, nasıl gelişmiş ve zafer nasıl kazanılmıştır?
Tüm bu soruların cevabını bu kitapta bulabilirsiniz.