Bilimsel du¨şu¨nce insana hakikat ile refah vaat etti ve bu vaadini yerine getirdiği için insanlığın bu¨yu¨k kısmı tarafından kılavuz olarak kabul edildi. Fakat bilimin ışığı, çevresini saran karanlığın bu¨yu¨klu¨ğu¨ karşısında bir mum alevi kadar cılız ve savunmasız. Bu alevin sönmemesi için bilim insanlarının bu karanlıkla ve ondan çıkar sağlayanlarla mu¨cadeleyi su¨rdu¨rmesi gerek.
Carl Sagan, sahte bilim, Yeni Çağ inançları ve köktendinci fanatizm gibi du¨şu¨nme biçimlerinin u¨rettiği mitleri sınanabilir bilimsel varsayımlardan ayırt edemezsek, hakikat ve refah yolunda ilerlemeye nasıl devam edebileceğimizi soruyor.
Sagan’a göre, bilimi kendimize kılavuz edinmezsek kendi adımıza du¨şu¨nemeyiz, otoriteyi sorgulayamayız ve sonuçta devletleri yönetenlerin ellerinde oyun hamuruna döneriz; ancak yurttaşlar bilimsel bir eğitim aldıklarında ve kendi fikirlerini u¨retebildiklerinde, devletleri yönetenler kendileri için değil halk için çalışacaktır.
“Bilimin ne olduğunu ve neden fark yarattığını açıkça ifade ediyor... Bilimin gu¨cu¨ne bir övgu¨ ve aşırı saflığın tehlikeleri karşısında bir uyarı...”
- The Sciences