"Ne mi Hayat’ın düğümünü ören,
dört boyutlu bir boşlukta kurulan
ve çözülen tavansız tabansız loş
bir labirent..." -E.B
Enis Batur, edebiyatın her alanında ürünler veren usta, yaratıcı kalemlerimizdendir, edebiyatın zor, yaratı süreçlerinde sınırı hep kendisi belirledi. Şair, varoluşunun her zerresini, dilin tüm olanaklarını kullanarak yansıtıyor bu muazzam çalışmaya. Enis Batur için belki de en güzel tanımı İlhan Berk yapmıştır:
“Benzetmek gerekirse ortaçağa, ortaçağın âsalı çıkıntılı, huşu yüzlü gezginlerine benzer.
Resuller gibi de inlerde sihir diline çalışmış, geleceği salık vermek için de Sufiler, simyacılar,
Kabalacılarla arkadaşlıklar etmiş; İncil’i İblis’e göre yorumlamış; Şiirin ölümünden kazıdıklarını kâr hanesine yazmış (şairler ölüme bitişik yaşarlar), Bir ahir zaman yolcusu.
(Anladınız ne demek istediğimi.)
Enis Batur.
Bir şair.
Bir taçyaprağı da diyebiliriz.
Bir sarıasmakuşu.
Çıkıntılı bir deniz de.
Bir keşiş.
Bir yalvaç da.
(Neden böyle diyorum?
Neden böyle dediğimi de bilmiyorum.)…” – İlhan Berk / “Sarıasmakuşu”
Kış ayinini muhteşem bir şiir şöleniyle taçlandırmak isteyen tüm iyi okurlar için:
“Karanlık Oda Şarkılar”