Genç Alys, şifacı üvey annesi Morach’la korulukta sürdürdüğü yalnız yaşamının yoksulluğundan kaçmak için bir manastıra girdi ve kısa bir süre sonra VIII. Henry’nin yıkıcı güçleri, mabedini yakınca kendini yeniden dış dünyada buldu. Zekâsı, büyüleri ve güzelliğinden başka hiçbir şeyi olmayan genç kız, çok geçmeden güçlü bir lordun dikkatini çekti.
Lord’un kalesinde kendine yeni bir hayat kuran Alys, lordun evli oğlu Hugo’ya saplantılı bir aşkla tutulunca kendini tehlikeli bir aşk üçgeninin ortasında buldu. Genç kız, rakibini alt edip âşığına kavuşmak için büyüye başvurduğunda ise hayatı geri dönülmez bir şekilde karıştı. Alys’in kullandığı büyü artık kendine ait bir yaşam sürüyordu; tamamen kontrolden çıkmış, dehşet verici bir yaşam.
Sapkınlığın odun ateşinde yakılmak, cadılığın ise asılarak can vermek anlamına geldiği bir dünyada, Alys, inancı ile karanlık güçler arasındaki tehlikeli yolda ne kadar ileri gidecek? Ve karşısına ilk kez ihanet edemeyeceği bir güç çıktığında kaderine boyun eğecek mi?
“Etkileyici, sürükleyici… Gregory tüyler ürpertici bir dehşeti ve giderek tırmanan bir belirsizliği ustaca kontrol ediyor.”
- Publishers Weekly
“Ürkütücü ve şaşırtıcı.”
- Booklist