Yüzyılımız, bir önceki yüzyılın daldığı bir uykunun kabusunu görüyor hala. Sanayi Devrimi’nin, Teknoloji Devrimi’nin yarattığı kırılmalar, Sanat’ın akış düzenini altüst etmeye yetmişti: Hüner ve ustalık hızla “makina”nın hışmına uğramış, fotoğraftan sinemaya, ses kayıt araçlarından otomobil’e peşpeşe devreye giren yenilikler, yaratıcı kişilerin odağını parçalamaya yetmişti. Modernler, işte bu kavşakta doğdular. Onlar, başka bir canlı türünün temsilcileri mi sayılmalıydılar, geçici bir hastalığın sonuçları mı: Bugün bile kesin bir yanıtına kavuşamadığımız, kanatıcı, kanırtıcı bir soru. Dönüp baktığımızda, bütün söyleyebileceğimiz, bir bakıma kesinleyebileceğimiz şu: Modernlikle birlikte, bireyin “gerçek” ile savaşıma girdiği tartışılmayacak bir olgu. Yüzyıllar boyu yansıtmaya, öykünmeye, birebir karşılığını aramaya çalıştığı gerçeğin karşısında, artık onu bozuşturmak, yüzünün arkasındaki yüzü deşifre etmek tutkusuyla duruyordu yaratıcılar. 20. yüzyılın, sanat alanında bu programla başladığını söylemek güç olmasa gerek.
Sel Yayıncılık, Enis Batur’un dört ciltte toplanacak “Edebiyat ve Sanat Üzerine Denemeler’inin ilk kitabı Son Modernler’in ve ikinci kitabı Yazının Sınır Boyuna Yolculuklar’ın ardından üçüncü cildi okura sunuyor. Dizi, 2015 yılında tamamlanacak.