Bir zamanlar ona konulan namın, bir gün gelecek onu bu kadar iyi tarif edebileceğini hiç düşünmemişti.
Ona göre en basit tanımıyla Ölüler Diyarının Efendisi idi. Ardında bıraktığı yüzlerce ölü içinde, hayatlarına onun son vermediği birkaç kişinin acısı dışında hiçbir ölüm ona dokunmamıştı. Hayatına son verdikleri, diyarına kabul ettikleri, bunu çoktan hak etmişlerdi.
Şimdi ona verilen namı gerçek anlamıyla taşıdığını hissediyordu. Kelime anlamı olarak Hades görünmez manasına geliyordu. Mitolojideki Hades’i görünmez yapan bir miğferi ve Bident denen iki uçlu bir asası vardı.
Bident denen asanın bir ucu ölümü, bir ucu yaşamı temsil ediyordu.
Şimdi onun miğferi kızı, kendi yetiştirdiği Hayalet’ti.
Asasının ölümü temsil eden ucu, Azrail’in elindeydi. En güçlü müttefiki.
Azrail asanın ucunu şimdiden bilemeye başlamıştı bile. Mızrak benzeri asanın ucu sivri bir ok olacak, fakat tıpkı bir orak gibi kullanılacaktı. Değdiği her boyundan oluk oluk kan akacak, canını yakan herkesi kendi kanında boğacaktı.