Ne adla anılırlarsa anılsınlar, bir edebiyat ve müzik geleneğinin sürdürücüleri olan âşıklar için kahvehaneler yalnızca çalıp söyleme mekânları değildir. Âşık edebiyatının, âşık müziğinin yüzyıllar boyunca yaşatıldığı ortamlardan biri olan kahvehaneler aynı zamanda gurbete çıkmış bu halk sanatçıları için bir sığınak, bir korunak, para ve ün kazanma mekânları oldu. İstanbul’da, Bursa’da, Erzurum’da ve özellikle Kars’ta âşıkların çalıp söylediği, atışmalar yaptığı, âşıkların ve meddahların hikâyeler anlattığı bu kahvehanelerin izlerine Âşık Garip, Kerem ile Aslı gibi hikâyelerde de rastlanır.
Yıldıray Erdener’in 1982’de bir yıl kalarak derlemeler, incelemeler ve görüşmeler yaptığı, fotoğraflar çektiği ve sesler kaydettiği Kars Çobanoğlu Âşıklar Kahvehanesi’nde yaşananlar ışığında kaleme aldığı doktora tezi 1995’te İngilizce olarak yayımlandığı zaman ilgiyle karşılanmıştı: The Song Contests of Turkish Minstrels. Yazar çalışmalarına devam etti ve yeni tezler geliştirerek eklerle bu kitabı Türkçe olarak yeniden yazdı: Kars’ta Çobanoğlu Kahvehanesi’nde Âşık Karşılaşmaları - Aşıklık Geleneğinin Şamanizm ve Sufizmle Olan Tarihsel Bağları.
Bu kitap, Çobanoğlu Âşıklar Kahvehanesi yanında, başta Murat Çobanoğlu ve Şeref Taşlıova olmak üzere, birçok aşığın gençlik ve olgunluk çağlarından izler taşıyarak onları daha yakından tanımamıza yardımcı oluyor, belki bir daha yaşanamayacak edebiyat ve müzik gösterimlerinden örnekler sunuyor.