“Yaratmak iki kişilik yaşamaktır. Proust’un, el yordamıyla endişeli arayışı, çiçekleri, duvar kağıtlarını ve huzursuzlukları titizlikle bir araya getirişi bundan başka bir şeye işaret etmez.”
Albert Camus
Kayıp Zamanın Etrafında, Marcel Proust’un gençliğinden beri yazdığı tematik denemeleri bir araya getiriyor. Sonunda Kayıp Zamanın İzinde’nin yapısına dâhil edeceği temaların bir araya toplandığı metinler bunlar: Akdikenler, güneş ışığı, deniz, bulutlar, mevsimler, Paskalya günleri, bahar, kiliseler, çan kuleleri, uykuya dalış...
Proust’un roman yazmadan önce denemeci kimliği ile gazetelerde yayınladığı bu metinler, Kayıp Zaman’ın felsefi amacına da ışık tutuyor. Geçmiş zamanın somutlaştığı, duyusal deneyimlerin bin bir sıfatla çoğaltılarak, en küçük ayrıntısına dek tanımlanmaya çalışıldığı bu denemeler içlerinde Kayıp Zaman’ın şifresini taşıyor.
Fiziksel dünyayı edebiyata aktarmayı başarmış bir yazarın büyük arayışının köşe taşlarını oluşturan bu denemeler, Proust’un etrafına örülen sır perdesini de aralıyor: Gazeteci gözüyle, güncel olaylara kendi üslubunca eğilen, görüş bildiren Proust, odasından çıkmadan, hayatın içine karışmadan romanını yazan yazar imgesini yıkıyor.
“Nasıl oldu da bir yazar daima elinden kayıp gitmiş olanı, sonunda somut hale getirdi ve bundan güzel, mükemmel ve sonsuz bir nesne çıkardı? Kitabı bırakıp iç çekmeli. Haz fiziksel hale geliyor güneşin, şarabın ve üzümlerin, kusursuz bir sessizlikte, yoğun bir canlılıkla
bir araya gelmesi gibi.”
Virginia Woolf