Savaşarak değil, barışarak kazanın!
Ya hata yaparsam!
Ya sevdiklerime bir şey olursa!
Ya işimi kaybedersem!
Ya deprem olursa! Ya beni sevmezse!
Ya başarısız olursam!
Ya beni terk ederse!
Bunlar size tanıdık geldi mi?
Peki ya bu soruların getirdiği duygular?
Hepimiz kaygılarımızdan kurtulmak isteriz. Ne var ki bu çabayla debelenirken adeta o bataklığa gömülürüz. Kaygının kaçınılmaz olduğu bu dünyada, kazanamayacağımız bir savaşa girmektense ona “doğru ayarı” verebilmek daha mantıklı bir seçenektir. Hayatımızı zorlaştıran hiçbir şeyi sevmek zorunda değiliz. Kaygıyı da... Fakat onunla barış içinde yaşamayı öğrenmeden geçecek bir ömür, canlılıktan ve doyumdan uzak olacaktır.
Yazar, klinik psikolog ve psikoterapist Şenay Kahraman bu kitabıyla kaygıyı başka bir gözle anlayıp sakinlikle karşılamanıza yardımcı olacak. Mizacınızın kaygı üzerindeki etkisine ve toplumsal tetikleyicilere dair çarpıcı örneklerle kendinize doğru bir adım atacak, kaygıyı yok etmenin değil ama ondan özgürleşmenin yollarını öğreneceksiniz.