Ürünleri satmak kadar lojistiğini sağlamanın da ne kadar önemli olduğu, bilinen bir gerçektir. Ürün ne kadar kaliteli olursa olsun eğer doğru zamanda, doğru yere, doğru miktarda, hasarsız ve doğru belge ile gelmezse müşteri memnuniyeti olumsuz yönde etkilenmektedir. Lojistik en yüksek müşteri hizmet düzeyini en düşük maliyetle karşılama sanatıdır. Her farklı durum için farklı çözümlerin geliştirilmesi gerekir. Bu değişkenlik çalışanlar açısından lojistiği, çok zevk alınan ve genellikle vazgeçilemeyen bir faaliyet alanı haline getirir.

Kentsel lojistik, lojistiğin özel bir alanı olup artan kentleşme ile çok daha önemli hale gelmektedir. Kentler hem iş hem yaşam alanıdır. Kentsel lojistiğin taraflarından biri olan ürün gönderenler ile taşıyanlar her noktaya en kısa sürede en düşük maliyetle ulaşmak ister. Kentsel lojistiğin diğer bir tarafını oluşturan kentliler ise hava kirliliği, gürültü, trafik sıkışıklığı olmadan sağlıklı ve güvenli bir yaşam ortamında yaşamak ister. Kent yöneticileri ise bu iki farklı talebi dengelemek durumundadır. Söz konusu farklı amaçları lojistik açısından uzlaştıran kavram Kentsel Lojistik’tir.

Artık üniversitelerimizin seçmeli dersleri arasında yer alan Kentsel Lojistik dersi için bir kaynak kitap yazılmıştır ve öğrencilerimiz geniş ölçüde bu kitaptan yararlanacaktır. Kentsel Lojistik master planları yaptıran yerel yöneticiler için de bir referans kitap olacaktır. Bu konudaki boşluğu görerek bu kitabı bizlere kazandıran Lütfi Saka’ya teşekkür ediyorum.

Prof. Dr. Mehmet Tanyaş
Maltepe Üniversitesi Uluslararası Ticaret ve Lojistik Yönetimi Bölümü Başkanı
Lojistik Derneği (LODER) Başkanı

Lojistiği vücudun organlarına yapılan kan dağıtımına benzetebiliriz, akışın kesildiği noktada hayat durur. Yediğimiz yemekten, içtiğimiz suya, okuduğumuz kitaptan giydiğimiz elbiseye kadar malzemelere ve hizmete erişim imkanımızı oluşturan unsur, kentsel lojistiktir. Kalabalık nüfuslu bölgelerde, tüketimin yarattığı, doğal bir lojistik işlem hacmi yoğunluğu söz konusudur. Bu yoğunluğun sosyal yaşam ve iş yaşam kalitesi üzerindeki olumsuz etkilerini azaltmak, yüksek bir “farkındalık” ve bunun sonucu “planlama” ile mümkün olabilir. Böyle etkin bir planlamayı yapabilmek için, işletme sahiplerinden çalışanlara, kanun koyuculardan tüketicilere, öğrencilerden eğitimcilere tüm bireylerin yüksek bir farkındalık sahibi olması gereklidir. Bu kitabın sağlayacağı en büyük katkılardan birinin, bu olacağını düşünüyorum.

Kentsel lojistik yumağında farklı tedarik zincirlerinin ve farklı kısıtların kesişmesi söz konusudur. Bu yüzden sonuç mükemmel bir sistem olmasa da, sağlanacak küçük iyileşmeler, toplamda büyük bir rahatlama sağlayabilir. Büyük şehirler içerisindeki yaşamı zorlaştıran önemli unsurlardan biri, trafik yoğunluğudur. Sahaların etkin kullanımı, trafik akışının optimize edilmesi, kıt kaynakların etkin kullanımı, çevre kirliliğinin en aza indirilmesi, enerjinin en az tüketimi, uygun araç boyutlarının belirlenmesi, depo-araç-personel gibi kaynakların paylaşımı, dağıtım merkezlerinin lokasyonlarının yeniden belirlenmesi, ağ tasarımı, saat ve park alanı düzenlemeleri gibi pek çok faktörün ele alınıp değerlendirilmesini gerektirir. Bunları uyarlamak, doğru bilgi teknolojilerinin seçimini ve uyarlanmasını da gerektirecektir. Sonuçta modellenen ve geliştirilen uygun çözümler hem refahı artıracak, hem de maliyetlerde düşüş sağlayabilecektir.

Kentsel lojistik konusuna ilgisini uzun süredir bildiğim değerli hocamı, bu çalışmasından dolayı takdir ve tebrik ediyorum. Bu çalışma, sektördeki uzmanlara ve öğrencilere değerli bir kaynak sağlayacaktır.

Doç. Dr. Batuhan Kocaoğlu
Piri REis Üniversitesi, Yönetim Bilişim sistemleri Bölüm Başkanı