İskitlerin, Hazarların ve Slavların etnogenezi ve yerleşim alanları üzerinde uzun yıllar çalışmalar yürüten arkeolog ve tarihçi Mihail İllarionoviç Artamonov, İskit çalışmalarının en önemli araştırmacılarından biri olarak kabul ediliyor. Uzun yıllar St. Petersburg Ermitaj Müzesi müdürlüğü de yapan Artamonov, Leningrad (St. Petersburg) Üniversitesi’nde aralarında Gumilev gibi dünyaca tanınmış tarihçilerin de bulunduğu pek çok seçkin ismin eğitimleriyle yakından ilgilendi. Artamonov’un, Muhammet Şen tarafından Rusça aslından çevrilen Kimmerler ve İskitler kitabı, Avrasya tarihinin şekillenmesinde büyük öneme sahip bu iki topluluğun tarihlerini ve toplumsal hayatlarını arkeolojik buluntulara ve tarihi kayıtlara dayanarak anlatıyor. Menşelerinin Srubna Kültürü topluluklarına dayandığını vurgulayan Artamonov, İskitlerin M.Ö. II. binyılın son çeyreğinde Katakomb Kültürü’nün temsilcileri olan Kimmerlerin çoğunluğunu Kuzey Karadeniz kıyılarından çıkararak onların yerini aldıklarını belirtiyor. İskit tazyikiyle yerlerinden edilen Kimmerlerin batı kısmının Tuna Nehri ve Karpat Dağlarının ötesine çekilerek Traklarla birlikte Balkan Yarımadası üzerinden Anadolu topraklarına girdiklerini; Azak ve Hazar Denizleri arasında kalan Kimmerlerin doğu kısmının ise bu topraklarda birkaç yüzyıl boyunca komşuları Srubna Kültürü’ne mensup halklarla yan yana yaşadıktan sonra nihayetinde eski etnografik özelliklerinin çoğunu kaybederek M.Ö. 8. yüzyılda Batı Kimmer kabileleri gibi Anadolu’ya göç ettiklerini öne sürüyor. İlişkide oldukları komşularının tarihi kayıtlarında savaşçılıkları her zaman vurgulanan ve arkeolojik kazılarda elde edilen buluntuların ışığında yüksek bir kültüre sahip oldukları tespit edilen bu toplulukların tartışmalara konu olan ve tam anlamıyla bir açıklığa kavuşturulamayan tarihleri, Artamonov’un bu eserinde geniş bir yelpazeden el alınıyor. Artamonov’un büyük fikir ve girişimlerle dolu hayatının son gününe kadar onda merak uyandıran ve çözülmemiş bilmecelerle dolu olduğunu düşündüğü İskit meselesini ele alan bu çalışması, uzun mülahaza ve sebatla sürdürülen bir çalışmanın mahsulü olmasının yanında ancak yazarın ölümünden sonra yayımlanabilmiştir. Konuyla alakalı tüm kaynakları çalışmasında kapsamlı bir tetkike tabi tutan Artamonov, kendisi de dâhil olmak üzere İskitler ile ilgili herkesçe kabul gören, tartışılmayan bazı fikirleri Kimmerler ve İskitler kitabında tekrar gözden geçirerek yeni sonuçlara, varsayımlara ve hipotezlere ulaşıyor.