“Kırk yaşına bastığında olağandışı bir şeyler olacağını ummuştu. İsa kırk gün çölde kalmıştı, Musa kırk gün dağda, Muhammed kırkında duymaya başlamıştı Allah’ın sesini. Haşa, yalvaç olacak değildi ama ne bileyim bir aydınlanma, bir bilgelik... Yok, olmadı. Hiçbir şey olmayınca o da oturdu ve elinden gelen tek şeyi yaptı: Kırkıncı yaşını bir kitap yazarak uğurladı.”
Vedat Günyol Deneme Ödülü’ne değer bulunan, on sekiz yıldır dijital edebiyat dergisi Parşömen’de pek çok inceleme yazısı, öykü, röportaj, çeviri, deneme yayımlayarak yazınımızda yeri doldurulması zor bir yer edinen Onur Çalı her insanın hayatında önemli bir kilometre taşı olan kırk yaşından sesleniyor bu kez okurlara. Kırkikindi’deki yürüyüşüne bazen Sait Faik eşlik ediyor, bazen Salâh Birsel; arada Hemingway ile
Fitzgerald da katılıyor yanına ve koyulaşan sohbet Arizona Rüyası’ndan Susuz Yaz’a, Ayla Kutlu’dan Nahid
Sırrı Örik’e, Yusuf Atılgan’dan Italo Calvino’ya kadar uzanıyor.
Onur Çalı’nın “büyük adamlar”ı ti’ye aldığı, aylak okurlara selam durduğu Kırkikindi, kalemi zeytin ağaçlarının gölgesini taşıyan bir yazardan mizahi, dokunaklı, ufuk açıcı bir denemeler derlemesi.