Tahsin Yücel’in Komşular adlı bir hikâyesi var. 16 sayfalık hikâyeyi okurken, yılların alışkanlığıyla, sevdiğim, ilginç bulduğum, usta işi cümlelerin altını çiziyordum. Hikâyeyi bitirip baştan sona yeniden bir gözden geçirince şaşırıverdim: 16 sayfanın bütün satırlarının altını çizmişim. Tahsin Yücel, güzel şiirlerin değiştirilemez, sözcüğü yerinden oynatılamaz biçimlerine benzer bir biçim yaratmış. Tahsin Yücel’i, öyküleri, romanları, denemeleri, inceleme araştırma yazılarıyla tanıyorsunuz. Komşular adlı kitabına adını veren öyküde, apartman komşusu olan bir karı-kocanın kavgasına tanık olan Albay Atmaca’nın, kavgadan nefret etmesine karşın kendini nasıl da bu kavagaya kaptırdığını, hatta taraf olduğunu, kavganın dayanılmaz çekiciliğine kapılıp neredeyse o karı-kocanın seslerini bekler olduğunu Tahsin Yücel büyük bir ustalıkla işlemiş. Gerek "Komşular" öyküsü, gerekse öteki dört öykü, Tahsin Yücel’in olgunlaşmış öykücülüğünün nefis örnekleri.